Albüm Açıklaması
(Vefatından sonra basında çıkan yazılardan bir bölümü:)
Değerli gazeteci yazarlardan Refii Cevad Ulunay (artık hayatta değil, Allah rahmet eylesin)gazetesinin köşesinde şunları yazmıştı:
(Vefatından sonra basında çıkan yazılardan bir bölümü:)
Değerli gazeteci yazarlardan Refii Cevad Ulunay (artık hayatta değil, Allah rahmet eylesin)gazetesinin köşesinde şunları yazmıştı:
Türk Musikisi O’nun vefatıyla tamir edilemez bir ziyana uğramıştır.Dürrü (Dürrî) Turan tam anlamıyla bir İstanbul beyefendisiydi.O’ndaki ruh asaletini pek az kimsede gördüm.Güç durumda gördüğü hemcinsine yardım edememek onun için büyük azap idi.Tanıdıklarına daima hediyeler verir,bir yerlere gidecek olursa oralardan mutlaka hatıralar getirirdi.
Hayatında kimseyi incitmemiş nezaketi ve samimiyeti ile herkese kendini sevdirmişti.Gayet tatlı dilli ve güleryüzlü olduğu için nükteli ,cinaslı fıkralar anlatmasını ve dinlemesini pek severdi.Hoşuna gittiği bir fıkraya masaya kapanarak bir gülmesi vardı ki bu fıkırdayan neşe ,yakınlarına da sirayet eder hepimizi kahkahalarla güldürürdü.Dürrü (Dürrî)Bey’in özellikleri anlatmakla bitmez.Eminimki çok zaman O’nu düşünerek hatırlayacak ve yanacağız.
Dürrü (Dürrî) Bey’in musikide muhtelif üstadları vardır.Fakat en fazla istifade ettiği Servet Efendi (Hacı Arif Bey’in öğrencilerinden)dir. Bu besteleri Dürrü (Dürrî) Turan beyefendi kadar söyleyebilecek kimse yoktur.Bize bunları söylerken ağlardı.
Değerli Bestekar, musikimizin hazin durumundan perişandı bana;
-Ulunay,beni kalp rahatsızlığına uğratan,musikilerimizin bugünkü halidir, derdi.
Hakikaten de öyle idi.Belediye Konservatuarı eski eserleri tasnif ve tespit heyetinde senelerce beraber çalıştık.Bir eserin hatasını görmek ve onun doğrusunu tespit etmekte O’ndan görülen fayda büyüktü.
Dürrü (Dürrî) Bey tanbur üstadı idi fakat stili ne Cemil Bey’e İzak tarzına benzerdi.Nağmeleri bir oya gibi işler bir gergefin üzerinde çalışan sihirli eller gibi büklümler yapar ve dinleyenlere üstadlığını tasdik ettirirdi.Benim için yaptığı minik bir tanburu kıymetli bir yadigâr olarak nezdimdedir.
Ah!! aziz üstad bir gün gelip de sütunumda senin ölümünden bahsedeceğim hiç hatırıma gelmezdi.